Ahkâf Suresi

 In Cüz 26, Cüzler

Ahkâf Suresi Mekke döneminde inmiştir. 35 âyettir. Ahkâf Suresi, adını 21. âyette geçen “Ahkâf ” kelimesinden almıştır. Ahkâf, sûrede sözü edilen “Âd” kavminin yaşadığı Yemen’de bir bölgenin adı olup, uzun ve kıvrımlı kum yığınları demektir. Konusu itibariyle bir önceki sûrenin devamı niteliğindedir.

Ahkâf Suresi Arapça Okunuşu (Türkçe Harflerle):

  1. Ha mım
  2. Tenzılül kitabi minellahil azızil hakım
  3. Ma halaknes semavati vel erda ve ma beynehüma illa bil hakkı ve ecelim müsemma vellezıne keferu amma ünziru mu’ridun
  4. Kul eraeytüm ma ted’une min dunillahi eruni maza haleku minel erdı em lehüm şirkün fis semavat ıtunı bi kitabim min kabli haza ev esaratim min ılmin in küntüm sadikıyn
  5. Ve men edallü mimmey yed’u min dunillahi mel la yestecıbü lehu ila yevmil kıyameti ve hüm an düaihim ğafilun
  6. Ve iza huşiren nasü kanu lehüm a’daev ve kanu bi ıbadetihim kafirın
  7. Ve iza tütla aleyhim ayatüna beyyinatin kalellezıne keferu lil hakkı lemma caehüm haza sıhrum mübın
  8. Em yekulunefterah kul inifteraytühu fe la temlikune lı minellahi şey’a hüve a’lemü bima tüfıdune fih kefa bihı şehıdem beynı ve beyneküm ve hüvel ğafurur rahıym
  9. Kul ma küntü bid’am miner rusüli ve ma edrı ma yüfahü bı ve la biküm in ettebiu illa ma yuha ileyye ve ma ene ila nezırum mübın
  10. Kul eraeytüm in kane min ındillahi ve kefartüm bihı ve şehide şahidüm mim benı israıle ala mislihı fe amene vestekbertüm innellahe la yehdil kavmez zalimın
  11. Ve kalellezıne keferu lillezıne amenu lev kane hayram ma sebekuna ileyh ve iz lem yehtedu bihı fe seyekulune haza ifkün kadım
  12. Ve min kablihı kitabü musa imamev ve rahmeh ve haza kitabüm müsaddikul lisanen arabiyyel li yünzirallezıne zalemu ve büşra lil muhsinın
  13. İnnellezıne kalu rabbünellahü sümmestekamu fe la havfün aleyhim ve la hüm yahzenun
  14. Ülaike ashabül cenneti halidıne fıha cezaem bima kanu ya’melun
  15. Ve vessaynel insane bi valideyhi ıhsana hamelethü ümmühu kürhev ve vedaathü kürha ve hamlühu ve fisalühu selasune şehra hatta iza beleğa eşüddehu ve belğa erbeıyne seneten kale rabbi evzı’nı en eşküra nı’metekelletı en’amte aleyye ve ala valedeyye ve en a’mele salihan terdahü ve aslıh lı fı zürriyyetı innı tübtü ileyke ve innı minel müslimın
  16. Ülaikellezıne netekabbelü anhüm ahsene ma amilu ve netecavezü an seyyiatihim fı ashabil cenneh va’des sıdkıllezı kanu yuadun
  17. Vellezı kale li valideyhi üffil leküma e teıdaninı en uhrace ve kad haletil kurunü min kablı ve hüma yesteğıysanillahe veyleke amin inne va’dellahi hakk fe yekulü ma haza illa esatıyrul evvelın
  18. Ülaikellezıne hakka aleyhimül kavlü fı ümemin kad halet min kablihim minel cinni vel ins innehüm kanu hasirın
  19. Ve li küllin derecatün mimmâ amilu ve li yüveffiyetüh ea’ mâlehüm ve hüm la yuzlamun
  20. Ve yevme yu’radullezıne keferu alen nar ezhebtüm tayyibatiküm fı hayatikümüd dünya vestemta”üm biha fel yevme tüczevne azabel huni bima küntüm testekbirune fil erdı bi ğayril hakkı ve bima küntüm tefsükun
  21. Vezkür eha ad iz enzera kavmehu bil ahkafi ve kad haletin nüzüru mim beyni yedeyhi ve min halfihı ella ta’büdu illellah innı ehafü aleyküm azabe yevmin azıym
  22. Kalu eci’tena li te’fikena an alihetina fe’tina bima teıdüna in künte mines sadikıyn
  23. Kale innemel ilmü ındellahi ve übelliğuküm ma ürsiltü bihı ve lakinnı eraküm kavmen techelun
  24. Felemma raevhü aridam müstakbile evdiyetihim kalu haza aridum müntıruna bel hüve mesta’celtüm bih rıhun fıha azabün elım
  25. Tüdemmiru külle şey’im bi emri rabbiha fe asbehu la yüra illa mesakinühüm kezalike neczil kavmel mücrimın
  26. Ve le kad mekkennahüm fıma im mekkennaküm fıhi ve cealna lehüm sem’av ve ebzarav ve efideten fe ma ağna anhüm sem’uhüm ve la ebsaruhüm ve la efidetühüm min şey’in iz kanu yechadune bi ayatillahi ve haka bihim ma kanu bihı yestehziun
  27. Ve le kad ehlekna ma havleküm minel kura ve sarrafnel ayati leallehüm yarciun
  28. Fe lev la nesarahümlezınettehazu min dunillahi kurbanen aliheh bel dallu anhüm ve zalike ifkühüm ve ma kanu yefterun
  29. Ve iz sarafna ileyke neferam minel cinni yestemiunel kur’an felemma hadaruhü kalu ensıtu felemma kudıye vellev ila kavmihim münzirın
  30. Kalu ya kevmena inna semı’na kitaben ünzile min ba’di musa müsaddikal lima beyne yedeyhi yehdı ilel hakkı ve ila tarıkım müstekıym
  31. Ya kavmena ecıbu daıyellahi ve aminu bihı yağfir leküm min zünubiküm ve yücirküm min azabin elım
  32. Ve mel la yücib daıyellahi fe leyse bi bu’cizin fil erdı ve leyse lehu min dunihı evliya’ ülaike fı dalalim mübın
  33. E ve lem yerav ennellahellezı halekas semavati vel erda ve lem ya’ye bi halkıhinne bi kadirin ala ey yuhyiyel mevta bela innehu ala külli şey’in kadır
  34. Ve yevme yu’radullezıne keferu alen nar leyse haza bil hakk kalu bela ve rabbinakale fe zukul azabe bi ma küntüm tekfürun
  35. Fasbir kema sabera ülül azmi miner rusüli ve la testa’cil lehüm ke ennehüm yevme yeravne ma yuadune lem yelbesu illa saatem min nehar belağ fe hel yühlekü illel kavmül fasikun

Ahkâf Suresi Türkçe Anlamı (Meali):

  1. Ha, Mim.
  2. Bu kitabın ceste ceste indirilmesi çok güçlü ve hikmet sahibi Allah tarafındandır.
  3. Biz, gökteri, yeri ve aralarındakileri ancak hak ile ve belirli bir süre için yarattık. Küfredenler ise uyarıldıkları şeylerden alındırmıyorlar (yüz çeviriyorlar).
  4. De ki: “Şimdi baksanıza, şu sizin Allah’ın berisinden (Allah’tan başka) yalvarıp durduklannıza, gösterin bana, onlar yeryüzünün hangi parçasını yaratmışlar? Yoksa onların göklerde mi bir ortakları var? Haydi bana bundan önce (indirilmiş) bir kitap veya bir ilim kalıntısı getirin, eğer doğru söylüyorsanız!”
  5. Allah’ı bırakıp da kendisine kıyamete kadar cevap vermeyecek kimselere dua edenden daha şaşkın kim olabilir? Oysa onlar, onların dualarından habersizdirler.
  6. İnsanlar mahşerde bir araya toplandığında da onlara düşman olurlar ve ibadetlerini inkar ederler.
  7. Karşılarında ayetlerimiz açık açık partak partak okunurken de o inkar edenler gerçek kendilerine geldiği zaman ona: “Bu parlak bir büyüdür.” dediler.
  8. Yoksa: “Onu uydurdu.” mu diyortar? De ki: “Ben onu uydurduysam, siz beni Allah’tan kurtaracak hiçbir güce sahip olamazsınız ve O, sizin niye yaygara edip durduğunuzu en iyi bilir. Benimle aranızda şahit olarak ona O yeter. O, bağışlayıcıdır, merhamet sahibidir.
  9. De ki: “Ben peygamberlerin ilki değilim, bana ve size ne yapılacağını da bilmiyorum. Yalnız bana vahyedilene uyuyorum. Ben, sadece açık bir uyarıcıyım.”
  10. De ki: “Şuna vicdanınızda bir baktınız mı: Eğer bu, Allah tarafından geldi de siz onu inkar ettiyseniz ve İsrail oğullarından bir şahit de onun benzerine şahitlik edip iman getirdi de siz kibirlenmek istediyseniz? Şüphe yok ki. Allah zalimleri doğru yola çıkarmaz.”
  11. Bir de küfredenler, iman edenler hakkında dediler ki: “Eğer O bir hayır olsaydı, bizden önce ona koşmazlardı.” Bununla başarılı olamayınca da: ” Bu, eski bir yalan.” diyecekler.
  12. Onun önünden de bir yol gösterici ve rahmet olarak Musa’nın kitabı var. Bu da zulmedenleri korkutmak için, güzel davrananlara da bir müjde olarak Arap diliyle gelmiş doğrulayıcı bir kitaptır
  13. “Rabbimiz Allah’tır!” deyip de sonra doğru gidenler var ya, onlara kesinlikle hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
  14. Onlar, cennetliktirler, yaptıklarına mükafat olarak sonsuza dek orada kalacaklardır.
  15. Biz o insana anne-babasına güzel davranmayı tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle karnında taşıdı ve zahmetle doğurdu. Onun taşınması ile sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet olgunluk çağına ulaşıp kırk yaşına girdiği zaman: “Ey Rabbim, beni öyle yönlendir ki, bana ve anama-babama verdiğin nimetine şükredeyim ve hoşnut olacağın iyi bir iş yapayım. Soyumdan gelenleri de benim için iyi kimseler eyle. Çünkü ben, gerçekten tevbe ile Sana yüz tuttum ve ben gerçek müsümanlardanım.” der.
  16. İşte kendilerinden yaptıklannın en güzelini kabul buyuracağımız ve günahlarını sileceğimiz bu kimseler, cennetlikler arasında seçkin kişilerdir. Bu, va’dolunmakta oldukları şaşmaz doğru va’d iledir.
  17. Anasına-babasına : “Of size! Siz bana, benden önce nice kuşaklar geçmiş iken, tekrar çıkarılacağımı mı va’d ediyorsunuz?” diyen kimseye anası-babası Allah’a eleman çekerek (sığınarak): “Yazık sana; iman et! Kesinlikle Allah’ın va’di gerçektir.” diyorlar da o, yine: “Bu eskilerin uydurmalarından başka birşey değildir!” diyor.
  18. İşte bunlar, cinlerden ve insanlardan kendilerinden önce geçen ümmetler içinde haklarında (azap) söz(ü) hak olmuş olan kimselerdir.Çünkü bunlar, hep hüsrana mahkum olmuşlardır.
  19. Her birine yaptıklarına göre dereceler vardır. Bu da hiç hakları yenmeyerek bütün yaptıklarını kendilerine tamamen ödemek içindir.
  20. İnkar edenler ateşin karşısına çıkarılacaklan gün şöyle denir: “Siz, bütün güzel nimetlerinizi dünya hayatınızdan giderdiniz ve onlarla safa sürdünüz. Artık bugün, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladığınız için ve dinden çıkıp fasık olmanız yüzünden aşağılayıcı bir azapla cezalandırılacaksınız!
  21. Bir de Ad’ın kardeşini (Hüd’u) an. Ahkaf’da kavmini uyardığı vakit -ki önünden ve ardından (ondan önce de sonra da) nice uyarıcılar gelip geçmiştir demişti ki: “Allah’tan başka mabud tanımayın, çünkü ben, size büyük bir günün azabın(ın gelmesinden) korkuyorum!”
  22. Onlar: “Sen bizi tanrılarımızdan çevirmek için mi geldin bize? Haydi getir bize, o tehdit edip durduğun o azabı; eğer doğru söyleyenlerden isen!” dediler.
  23. De ki: “O’na (ait) bilgi yalnızca Allah katında Ben size gönderildiğim şeyi tebliğ ediyorum; fakat sizi, cahillik eden bir topluluk olarak görüyorum.”
  24. Derken onu vadilerine doğru gelen bir bulut halinde gördüklerinde: “Bu, bize yağmur yağdıracak ufukta beliren bir buluttur.” dediler. O ise: “Hayır, o, sizin çabuk gelmesini istediğiniz şeydir; içinde acıklı bir azap bulunan bir rüzgardır.
  25. Rabbinin emriyle herşeyi yerle bir eder.” dedi. Derken öyle oluverdiler ki, evlerinden başka hiçbir şey görünmez oldu. İşte öyle suçlu bir topluluğa Biz böyle ceza veririz.
  26. Andolsun ki, Biz onlara, size vermediğimiz güç ve imkanları vermiştik. Onlar için kulaklar, gözler ve gönüller yapmıştık, ama ne kulakları, ne gözleri ve ne de gönülleri kendilerine bir fayda sağladı. Çünkü Allah’ın ayetlerini inkar ediyorlardı. O alay ettikleri şey de kendilerini kuşatıverdi.
  27. Andolsun ki Biz, çevrenizdeki memleketleri helak etmiştik ve belki dönerler diye, ayetleri çeşitli şekillerde açıklamıştık.
  28. O zaman, Allah’tan başka, O’na yakınlık sağlamak için ilah edindikleri kimseler onları kurtarsalardı ya! Aksine onlardan savuşup yittiler (gittiler). İşte onların sapıtmalarının ve uydurup durdukları iftiraların özeti budur.
  29. Bir de şu vakti anlat, hani cinlerden bir takımını Kur’an dinlemek üzere sana göndermiştik. Onu dinlemeye geldiklerinde: “Susun, dinleyin!” dediler. (Dinleme) bitirilince de dönüp uyarmak üzere kavimlerine gittiler.
  30. Ve dediler ki: “Ey kavmimiz, haberiniz olsun ki, biz Musa’dan sonra indirilmiş önündeki kitapları doğrulayıp gerçeği ve doğru yolu gösteren bir kitap dinledik.
  31. Ey kavmimiz, Allah’ ın davetçisine uyun ve O’na iman edin ki, bazı günahlarınızı bağışlasın ve sizi acı bir azaptan korusun!”
  32. Her kim Allah’ın davetçisine uymazsa, yeryüzünde (Allah’ı) aciz bırakacak değildir ve O’ndan başka kendisine sahip olacak kayırıcıları da yoktur. Öyleleri açık bir sapıklık içindedirler.
  33. Gökleri ve yeri yaratan ve onları yaratmakla yorulmamış olan Allah’ın ölüleri diriltme gücüne de sahip olduğunu görmediler mi? Evet, hiç şüphe yok ki, O, herşeye gücü yetendir!
  34. Ve O küfredenler ateşe sunulacakları gün onlara: “Nasıl bu gerçek değil miymiş?” denilir. Onlar: “Evet, Rabbimiz hakkı için!” diyecekler. Allah ise: “Öyleyse küfredegeldiğiniz için haydi tadın azabı!” buyuracaktır.
  35. O halde üstün irade sahibi peygamberlerin sabrettiği gibi sabret ve onlar hakkında ivedilik etme! Onlar, kendilerine va’dedilen acıyı görecekleri gün, gündüzün bir saatinden başka durmamışa döneceklerdir. Bu yeterli bir tebliğdir. Demek ki, helak edilecekler, başkası değil, ancak itaattan çıkmış fasıklar topluluğudur!

A’dan Ze’ye sureler

Bu sayfa Kuran-ı Kerim hakkında bilgi bulunduran paylaşım sitesidir. Bu surelerin ayetlerininin Türkçe meallerini okuyarak, anlamlarını daha çabuk öğrenebilirsiniz. Ayrıca sure ve ayetleri ile ilgili çeşitli bilgilere de bu sayfadan erişebilirsiniz.

Leave a Comment

Contact Us

We're not around right now. But you can send us an email and we'll get back to you, asap.

Not readable? Change text.

Start typing and press Enter to search