Muhammed Suresi

 In Cüz 26, Cüzler

Muhammed Suresi Medine döneminde inmiştir. 38 âyettir. Muhammed Suresi, adını Peygamber Efendimizin, ikinci âyette geçen adından almıştır. Sûre, ayrıca yirminci âyette geçen “el-Kıtâl” kelimesinden dolayı “Kıtâl sûresi”, diye de anılmaktadır. Sûrede temel konu cihad olmak üzere başlıca, savaş, esirler, ganimetler ve münafıkların durumu konu edilmektedir.

Muhammed Suresi Arapça Okunuşu (Türkçe Harflerle):

  1. Ellezıne keferu ve saddu an sebılillahi edalle a’malehüm
  2. Vellezıne amenu ve amilüs salihati ve amenu bima nüzzile ala muhammediv ve hüvel hakku mir rabbihim keffera anhüm seyyiatihim ve asleha balehüm
  3. Zalike bi ennellezıne keferuttebeul batıle ve ennellezıne amenüttebeul hakka mir rabbihim kezalike yadribüllahü lin nasi emsalehüm
  4. Fe iza lekıytümüllezıne keferu fe darber rikab hatta iza eshantümuhüm fe şüddül vesaka fe imma mennem ba’dü ve imma fidaen hatta tedaal harbü evzaraha zalik ve lev yeşaüllahü lentesara minhüm ve lakil li yeblüve ba’daküm bi ba’d vellezıne kutilu fı sebılillahi fe ley yüdılle a’malehüm
  5. Se yehdıhim ve yuslihu balehüm
  6. Ve yüdhılühümül cennete arrafeha lehüm
  7. Ya eyyühellezıne amenu in tensurullahe yensurküm ve yüsebbit akdameküm
  8. Vellezıne keferu fe ta’sel lehüm ve edalle a’malehüm
  9. Zalike bi ennehüm kerihu ma enzelellahü fe ahbeta a’malehüm
  10. E fe lem yesıru fil erdı fe yenzuru keyfe kane akıbetüllezıne min kablihim demmerallahü aleyhim ve lil kafirıne emsalüha
  11. Zalike bi ennellahe mevlellezıne amenu ve ennel kafirıne la mevla lehüm
  12. İnnellahe yüdhılüllezıne amenu ve amilus salihati cennatin tecrı min tahtihel enhar vellezıne keferu yetemetteune ve ye’külune kema te’külül en’amü ven naru mesvel lehüm
  13. Ve keeyyüm min karyetin hiye eşeddü kuvvetem min karyetikelletı ahracetk ehleknahüm fe la nasıra lehüm
  14. E fe men kane ala beyyinetim mir rabbihı ke men züyyine lehu suü amelihı vettebeu ehvaehüm
  15. Meselül cennetilletı vüıdel müttekun Fıha enharum mim main ğayri asin ve enharum mil lebenil lem yeteğayyer ta’müh ve enharum min hamril lezetil liş şaribın ve enharum min aselim musaffa ve lehüm fıha min küllis semerati ve mağfiratüm mir rabbihim ke men hüve halidün fin nari ve süku maen hamımen fe kattaa em’aehüm
  16. Ve minhüm mey yestemiu ileyk hatta iza harecu min ındike kalu lillezıne utül ılme maza kale anifen ülaikellezıne tabeallahü ala kulubihim vettebeu ehvaehüm
  17. Vellezınehtedev zadehüm hüdev ve atahüm takvahüm
  18. Fe hel yenzurune illes saate en te’tiyehüm bağteh fe kad cae eşratuha fe enna lehüm iza caethüm zikrahüm
  19. Fa’lem ennehu la ilahe illellahü vestağfir li zembike ve lil mü’minıne vel mü’minat vallahü ya’lemü mütekallebeküm ve mesvaküm
  20. Ve yekulüllezıne amenu lev la nüzzilet surah fe iza ünzilet suratüm muhkemetüv ve zükira fıhel kıtalü raeytellezıne fı kulubihim meraduy yenzurune ileyke nazaral mağşiyyi aleyhi minel mevti fe evla lehüm
  21. Taatüv ve kavlüm ma’rufün fe iza azemel emru fe lev sadekullahe le kane hayral lehüm
  22. Fe hel aseytüm in tevelletüm en tüfsidu fil erdı ve tükattıu erhameküm
  23. Ülaikellezıne leanehümüllahü fe esammehüm ve a’ma ebsarahüm
  24. E fe la yetedebberunel kur’ane em ala kulubin akfalüha
  25. İnnellezıner teddu ala edbarihim min ba’di ma tebeyyene lehümül hüdeş şeytanü sevvele lehüm ve emla lehüm
  26. Zalike bi ennehüm kalu lillezıne kerihu ma nezzelellahü senütıy’uküm fı ba’dıl emr vallahü ya’lemü israrahüm
  27. Fe keyfe iza teveffethümül melaiketü yadribune vücuhehüm ve edbarahüm
  28. Zalike bi ennehümüttebeu ma eshatallahe ve kerihu rıdvanehu fe ahbeta a’malehüm
  29. Em hasibellezıne fı kulubihim meradun el ley yuhricellahü adğanehüm
  30. Ve lev neşaü le eraynakehüm fe learaftehüm bisımahüm ve le ta’rifennehüm fı lahnil kavl vallahü ya’lemü a’maleküm
  31. Ve le neblüvenneküm hatta na’lemel mücahidıne minküm vessabirıne ve neblüve ahbaraküm
  32. İnnellezıne keferu ve saddu an sebılillahi ve şakkur rasule mim ba’di ma tebeyyene lehümül hüda ley yedurrullahe şey’a ve seyuhbitu a’malehüm
  33. Ya eyyühellezıne amenu etıy’ullahe ve etıy’ur rasule ve la tübtılu a’maleküm
  34. İnnellezıne keferu ve saddu an sebılallahi sümme matu ve hüm küffarun fe ley yağfirallahü lehüm
  35. Fe la tehinu ve ted’u ilis selmi ve entümül a’levne vallahü meaküm ve ley yetiraküm a’maleküm
  36. İnnemel hayatüd dünya leıbüv ve lehv ve in tü’minu ve tetteku yü’tiküm ücuraküm ve la yes’elküm emvaleküm
  37. İy yes’elkümuha fe yuhfiküm tebhalu ve yuhric adğaneküm
  38. Ha entüm haülai tüd’avne li tünfiku fı sebılillah fe minküm mey yebhal Fe innema yebhalu an nefsih vallahül ğaniyyü ve entümül fükara’ ve in tetevellev yestebdil kavmen ğayraküm sümme la yekunu emsaleküm

Muhammed Suresi Türkçe Anlamı (Meali):

  1. Onlar ki, inkar etmekte ve Allah yolundan yüz çevirmektedirler; Allah, onların yaptıklarını boşa çıkarmaktadır.
  2. İman edip iyi iyi işler yapanlar ve Muhammed’e indirilene iman edenlere gelince ki Rablerinden gelen gerçek te odur Allah, onların kötülüklerini silmekte ve durumlarını düzeltmektedir.
  3. Bunun sebebi inkar edenlerin kendilerini batıla uydurmaları, iman edenlerin ise Rablerinden gelen gerçeğe uymalarıdır. İşte Allah, insanlara misallerini böyle anlatır.
  4. Onun için küfredenlerle muharebeye tutuştuğunuz da hemen boyunlarını vurmaya bakın! Ta kuvvetlerini derinden kırıp tepeleyinceye kadar (üstünlük sağladıgınızda) bağı sıkı basın (sıkıca bağlayın kalanlarını); harp ağırlıklarını atana kadar (savaş sona erinceye değin), sonra ister karşılıksız salıverin, ister fidye karşılığında. Böyledir bu; şayet Allah dilese kesinlikle onlardan intikamını alır, ancak sizi birbirinizle imtihan edecek. Allah yolunda öldürülenlere gelince, onların amellerini asla boşa çıkarmaz.
  5. İleride onları muratlarına erdirir, ruhlarını şad eder.
  6. Onları kendileri için güzel kokularla donattığı cennete koyar.
  7. Ey iman edenler, eğer siz Allah’a yardım ederseniz O da size yardım eder ve ayaklarınızı kaydırmaz.
  8. İnkar edenler ise, yıkım onlara! Ne yapacaklarını şaşırtmaktadır.
  9. Öyle,çünkü onlar, Allah’ın indirdiğinden hoşlanmamışlardır. O da onların bütün amellerini boşa çıkarmaktadır.
  10. Ya onlar yeryüzünde bir gezmediler mi? Baksalar ya, kendilerinden öncekilerin sonları ne olmuş? Allah yerle bir eylemiş onları, zaten o kafirlere de öylesi yaraşır.
  11. Öyledir, çünkü Allah iman edenlerin yardımcısıdır, kafirler için ise yardımcı yoktur.
  12. Muhakkak ki Allah, iman edip iyi iyi işler yapanları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. İnkar edenler ise zevk etmeye bakarlar ve hayvanlar gibi yerler, içerler. Oysa onların ikametgahları ateştir.
  13. Seni yurdundan çıkaran şehirden daha kuvvetli nice şehirler vardı ki, Biz onları helak ettik de onlara yardım eden yok.
  14. Şimdi Rabbinden apaçık bir delil üzerinde bulunan kimse, o kötü işi kendisine süslü gösterilen ve heveslerinin ardına düşen kimselere benzer mi hiç?
  15. Takva sahiplerine va’dedilen cennetin durumu şudur: İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve safi süzme baldan ırmaklar vardır. Aynca onlara her türlü meyve ve Rablerinden bir bağışlama vardır. Bunlar hiç o ateşte ebedi kalacak ve kaynar bir su içirilip de, barsaklarını parçalayacak kimselere benzer mi?
  16. Onlardan seni dinlemeye gelen de var. Yanından çıktıkları zaman ise, kendilerine ilim verilmiş olanlara: “O demin ne söyledi?” derler. Bunlar öyle kimselerdir ki, Allah kalplerini mühürlemiştir de hep heveslerinin ardına düşmektedirler.
  17. Hidayeti kabul edenlere gelince, Allah onların hidayetlerini artırmakta ve kendilerine (takvalarını) korunma yollarını vermektedir.
  18. Artık onlar, yalnızca o Kıyametin kendilerine ansızın gelivermesine bakıyorlar. Çünkü işte onun alametleri geldi. Fakat o başlarına geldiğinde anlamaları kendilerine ne fayda verir?
  19. Şimdi şunu bil ki, Allah’tan başka hiç bir ilah yoktur. Bil de günahına, inanan erkeklere ve inanan kadınlara bağışlanma dile. Allah, dolaştığınız yeri de bilir, durduğunuz yeri de.
  20. İman edenler: “Bir sure indirilseydi?” diyorlar. Ancak kesin hükümlü bir sure indirilip onda savaş anılınca kalplerinde bir hastalık bulunanların tıpkı ölüm baygınlığında olan kimsenin bakışı misali sana baktıklarını görürsün. O da onlara pek yakındır.
  21. Fakat bir itaat ve güzel bir söz(dü yapmaları gereken); sonra emir kesinleşince Allah’a karşı dürüstlük etselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.
  22. Nasıl, döner de yeryüzünü fesada verir ve yakınlarınızı doğratabilir misiniz?
  23. Onlar öyle kimselerdir ki, Allah onları lanetlemiş de duygularını almış ve gözlerini kör etmiştir.
  24. Öyle olmasa, Kur’an’ı bir düşünmezler mi? Yoksa kalpler üzerinde üst üste kilitleri mi var?
  25. Haberiniz olsun ki, kendilerine doğru yol belli olduktan sonra gerisin geri küfre dönenlere, şeytan fitne vermiş ve onları uzun uzun emellere düşürmüştür.
  26. Öyledir, çünkü onlar, AIIah’ın indirdiklerinden hoşlanmayanlara : “Biz size bazı işlerde itaat edeceğiz.” demişlerdir. Allah ise, onların o gizli konuşmalarını bilmektedir.
  27. O halde melekler onların yüzlerine ve arkalarına vura vura canlarını alırlarken nasıl olacak bakalım!
  28. Öyle, çünkü onlar Allah’ın hışmına sebep olan şeylerin ardına düştüler de onun hoşnutluğunu istemediler. O da onların bütün amellerini boşa çıkarmıştır.
  29. Yoksa o kalplerinde bir hastalık olanlar, Allah’ın kinlerini asla meydana çıkaramayacağını mı sandılar?
  30. Dileseydik Biz onları sana gösterirdik de kendilerini bütün simaları ile tanırdın ve herhalde sen onları lakırdılarının üslubundan tanırsın, Allah ise bütün yaptıklarınızı bilir.
  31. Andolsun ki sizi, içinizden mücahitleri ve sabredenleri ortaya çıkarıp size ait haberleri ilan etmek için imtihan edeceğiz.
  32. Haberiniz olsun ki, inkar edip Allah yolundan alıkoyanlar ve gerçek kendilerine belli olduktan sonra peygambere karşı gelenler, hiç bir zaman Allah’a zerre miktarı zarar veremeyeceklerdir. O, onların yaptıklarını boşa çıkaracaktır.
  33. Ey iman edenler, Allah’a itaat edin, peygambere de itaat edin de yaptıklannızı boşa çıkarmayın!
  34. Haberiniz olsun ki, inkar edip Allah yolundan sapan sonra da kafir oldukları halde ölenleri Allah hiç bir zaman bağışlamayacaktır.
  35. Onun için gevşeklik etmeyin de sizler daha üstün olacakken barış için yalvarmayın! Allah sizinledir ve asla sizin amellerinize kıymaz.
  36. Dünya hayatı, bir oyun ve eğlenceden ibarettir. Halbuki siz, iman eder de Allah’tan korkarsanız, hem mükafatınızı verir, hem de sizden bütün mallarınızı istemez.
  37. Eğer sizden onların hepsini ister de sizi çıplak bırakacak olursa cimrilik edip dayatırsınız. O da bütün kinlerinizi meydana çıkarır.
  38. İşte sizler öyle kimselersiniz ki, Allah yolunda harcamaya çağrılıyorsunuz da içinizden kimi kıskanıyor (cimrilik ediyor). Oysa kim kıskanır (cimrilik eder) ise kendine kıskanmış (cimrilik etmiş) olur. Allah zengindir, yoksul sizsiniz. Eğer tersine giderseniz, tutar başka bir topluluğu yerinize getirir, sonra onlar sizin gibi olmazlar.

A’dan Ze’ye sureler

Bu sayfa Kuran-ı Kerim hakkında bilgi bulunduran paylaşım sitesidir. Bu surelerin ayetlerininin Türkçe meallerini okuyarak, anlamlarını daha çabuk öğrenebilirsiniz. Ayrıca sure ve ayetleri ile ilgili çeşitli bilgilere de bu sayfadan erişebilirsiniz.

Leave a Comment

Contact Us

We're not around right now. But you can send us an email and we'll get back to you, asap.

Not readable? Change text.

Start typing and press Enter to search