Kamer Suresi

 In Cüz 27, Cüzler

Kamer Suresi Mekke döneminde inmiştir. 55 âyettir. Kamer Suresi, adını ilk âyette geçen “el-Kamer” kelimesinden almıştır. Kamer, ay demektir. Kamer Suresi’ nde ana fikir olarak, Kur’an’ı yalanlayanlar, çeşitli azap ve helâk örnekleri de verilerek uyarılmaktadır.

Kamer Suresi Arapça Okunuşu (Türkçe Harflerle):

  1. Ikterabetis saatu venşakkal kamer
  2. Ve iyyerav ayetey yu’ridu ve yekulu sıhrun mustemir.
  3. Ve kezzebu vettebeu ehvaehum ve kullu emrin mustekirr
  4. Ve le kad caehum minel embai ma fihi muzdecer
  5. Hıkmetum baliğatun fema tuğnin nuzur
  6. Fe tevelle anhum yevme yed’ud daı ila şey’in nukur
  7. Huşşean ebsarıhum yahrucune minel ecdasi keennehum ceradum munteşir
  8. Muhtıyne iled a’ yekulul kafirune haza yevmun azir
  9. Kezzebet kablehum kavmu nuhın fekezzebu abdena ve kalu mecnunuv vezducir
  10. Fe dea rabbehu enni mağlubun fentesır
  11. Fe fetahna ebvabes semai bimaim munhemir
  12. Ve feccernel erda uyunen feltekal mau ala emrin kad kudir
  13. Ve hamelnahu ala zati elvahıv ve dusur
  14. Tecri bi a’yunina cezael li men kane kufir
  15. Ve le kad teraknaha ayeten fe hel mim muddekir
  16. Fe keyfe kane azabi ve nuzur
  17. Ve le kad yessernal kur’ane liz zikri fe hel mim muddekir
  18. Kezzebet adun fe keyfe kane azabi ve nuzur
  19. İnna erselna aleyhim rihan sarsaran fi yevmi nahsim mustemir
  20. Zenziun nase ke ennehum a’cazu nahlim munkaır
  21. Fe keyfe kane azabi ve nuzur
  22. Ve le kad yessernel kur’ane liz zikri fe hel mim muddekir
  23. Kezzebet semudu bin nuzur
  24. Fe kalu ebeşeram minna vahıden nettebiuhu inna izel lefi dalaliv ve suur
  25. Eulkıyez zikru aleyhi mim beynina bel huve kezzabun eşir
  26. Seya’lemune ğadem menil kezzabul eşir
  27. İnna murslun nakati fitnetel lehum fertekıbhum vastabir
  28. Ve nebbi’hum ennel mae kısmetun beynehum kullu şirbim muhtedar
  29. Fe nadev sahıbehum fe teata fe akar
  30. Fe keyfe kane azabi ve nuzur
  31. İnna erselna aleyhim sayhatev vahıdeten fe kanu ke heşimil muhtezir
  32. Ve le kad yessernel kur’ane liz zikri fe hel min muddekir
  33. Kezzebet kavmu lutım bin nuzur
  34. İnna erselna aleyhim hasıben illa ale lutnecceynahum bi sehar
  35. Nı’metem min ındina kezalike neczi men şeker
  36. Ve le kad enzerahum batşetena fe temarav bin nuzur
  37. Ve le kad raveduhu an dayfihi fe tamesna a’yunehum fe zuku azabi ve nuzur
  38. Ve le kad sabbehahum bukraten azabum mustekirr
  39. Fe zuku azabi ve nuzur
  40. Ve le kad yessernel kur’ane liz zikri fe hel mim muddekir
  41. Ve le kad cae ale fir’avnen nuzur
  42. Kezzebu bi ayatina kulliha fe ehaznahum ahze azizim muktedir
  43. E kuffarukum hayrun min ulaikum em lekum beraetun fiz zubur
  44. Em yekulune nahnu cemium muntesır
  45. Seyuhzemul cem’u ve yuvelluned dubur
  46. Belis saatu mev’ıduhum ves saatu edha ve emerr
  47. İnnel mucrimine fi dalaliv ve suur
  48. Yevme yushabune fin nari ala vucuhihim zuku messe sekar
  49. İnna kulle şey’in halaknahu bi kader
  50. Ve ma emruna illa vahıdetun ke lemhım bil besar
  51. Ve le kad ehlekna eşyaakum fe hel mim muddekir
  52. Ve kullu şey’in fealuhu fiz zubur
  53. Ve kullu sağıyriv ve kebirim mustetar
  54. İnnel muttekıyne fi cennativ ve neher
  55. Fi mak’adi sıdkın ınde melikim muktedir

Kamer Suresi Türkçe Anlamı (Meali):

  1. Yaklaştı kıyamet, ay yarıldı!
  2. Hala bir mucize görseler, yüz çevirip: “Süregelen bir sihir!” derler.
  3. Yalan dediler, arzularına uydular. Halbuki, her iş (Allah takdirinde) yerini almıştır.
  4. Andolsun ki, onlara kötülüklerden vazgeçirici haberleri de içeren kıssalar geldi!
  5. Bir hikmet-i baliğa (hedefe ulaşmanın en yüksek derecesine ermiş bir hikmet) fakat uyarılar fayda vermiyor.
  6. Sen de onlardan yüz çevir ki, o gön çağırıcı görülmedik korkunç bir şeye çağırır.
  7. Gözleri düşkün düşkün sanki yayılan çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar.
  8. Çağırana koşarak, kafirler: “Bu çok çetin bir gündür!” derler.
  9. Onlardan önce Nuh’un kavmi de yalanladı; o kulumuza yalancı dediler, delidir, dediler; çok incittiler.
  10. O da sonunda Rabbine dua etti: “Ben yenik düştüm, bana yardım et!” dedi.
  11. Bunun üzerine göğün kapılarını şakır şakır dökülen bir su ile açtık.
  12. Yeri de kaynaklar halinde fışkırttık, derken sular önceden takdir edilmiş bir iş için birleşti.
  13. Ve onu elvahlı ve kenetli (tahta ve çivilerden yapılı) bir gemi üzerinde taşıdık,
  14. gözetimimiz altında yürüyüp yol alıyordu, inkar ve nankörlüğe uğramış kimseye mükafat olmak üzere.
  15. Andolsun ki, o gemiyi bir ibret olarak bıraktık. Fakat düşünen mi var ki,
  16. azabım ve uyarılarım nasılmış!
  17. Andolsun ki, Kur’an’ı düşünmek için kolaylaştırdık; fakat düşünen mi var?
  18. Ad kavmi de yalanladı, azabım ve uyarılarım nasıl oldu?
  19. Çünkü üzerlerine uğursuzluğu devam eden bir günde dondurucu bir rüzgar salıverdik.
  20. İnsanları, kökünden devrilen hurma kütükleri gibi yoluyordu.
  21. Bak nasılmış azabım ve uyarılarım?
  22. Andolsun ki, Kur’an’ı düşünmek için kolaylaştırdık, fakat düşünen mi var?
  23. Semud da o uyanları yalanladılar,
  24. Şöyle dediler: “İçimizden bir insana mı uyacağız? Şüphesiz biz o vakit şaşkınlık içinde kalır, ateşlere yanarız!
  25. “O zikir (vahiy) aramızdan ona mı bırakılıyor? Belki o bir şımarık yalancıdır!”
  26. İleride o şımarık yalancı kimdir bilecekler.
  27. “İşte Biz onları imtihan etmek için o dişi deveyi salıyoruz; onun için onları gözet ve sabırlı ol!”
  28. Onlara haber ver ki su aralarında nöbetleşe taksim edilmiştir. Herkes suyu sırasına göre alacaktır.
  29. Bunun üzerine arkadaşlarına bağırdılar, o da silaha sarıldı ve ayaklarını çırptı (biçti).
  30. Fakat bak nasıl oldu azabım ve uyarılarım?
  31. Çünkü Biz üzerlerine tek bir sayha gönderiverdik; ağılcı çırpısı gibi kırılıp dökülüverdiler.
  32. Andolsun ki, Kur’an’ı düşünmek için kolaylaştırdık, fakat düşünen mi var?
  33. Lut’un kavmi o uyarılara yalan dediler.
  34. Biz de üzerlerine taşlar yağdıran (kasırga) gönderdik. Yalnız Lut ailesini bir seher vakti kurtardık,
  35. Tarafımızdan bir nimet olarak! İşte şükredeni böyle karşılarız.
  36. Andolsun ki (Lut) tutuşumuzun şiddetini kendilerine ihtar da etmişti. Fakat o ihtarları kavga ve şüphe ile karşıladılar.
  37. Ve onun konuklarından murad almaya kalkıştılar. Biz de gözlerini siliverdik (kör ettik) ve: “Tadın bakalım azabımı ve uyanlarımı.” dedik.
  38. Andolsun ki, kendilerini kararlı bir azap bir sabah bastırıverdi.
  39. “Tadın bakalım azabımı ve uyarılarımı!”
  40. Andolsun ki, Kur’an’ı düşünmek için kolaylaştırdık, fakat düşünen mi var?
  41. Andolsun ki, Firavun’ un ailesine de uyarıcı peygamberler geldi.
  42. Ayetlerimizin hepsini yalanladılar. Biz de onları üstün ve güçlü birine yaraşır bir tutuşla alıverdik.
  43. Sizin kafirleriniz onlardan hayırlı mı? Yoksa (önceki) kitaplarda sizin için bir beraat (kararı) mı var?
  44. Yoksa: “Biz yardımlaşan bir topluluğuz.” mu diyorlar?
  45. Her halde o topluluk bozulacak ve arkalarını dönüp gidecekler.
  46. Daha doğrusu onların asıl buluşma zamanları kıyamettir. Kıyamet ise daha acı ve daha bela ve beterdir.
  47. Muhakkak ki, suçlular şaşkınlık ve çılgınlıklar içindedirler.
  48. O gün yüz üstü ateşe sürüklenecekler! “Tadın neymiş cehennemin dokunuşu!” diye.
  49. Haberiniz olsun ki, Biz her şeyi bir kaderle yaratmışızdır.
  50. Emrimiz (işimiz, buyrultumuz) yalnız bir tekdir, göz açıp yumma gibidir!
  51. Andolsun ki, emsalinizi hep helak ettik, fakat hari düşünen?
  52. Bununla beraber işledikleri herşey defterlerdedir.
  53. Küçük, büyük hepsi satıra geçmiştir!
  54. Şüphesiz takva sahipteri cennetterde nur içindedirler.
  55. Kudretine nihayet olmayan padişahlar padişahının yüce huzurunda doğrulara has mecliste!

A’dan Ze’ye sureler

Bu sayfa Kuran-ı Kerim hakkında bilgi bulunduran paylaşım sitesidir. Bu surelerin ayetlerininin Türkçe meallerini okuyarak, anlamlarını daha çabuk öğrenebilirsiniz. Ayrıca sure ve ayetleri ile ilgili çeşitli bilgilere de bu sayfadan erişebilirsiniz.

Leave a Comment

Contact Us

We're not around right now. But you can send us an email and we'll get back to you, asap.

Not readable? Change text.

Start typing and press Enter to search