Haşr Suresi

 In Cüz 28, Cüzler

Haşr Suresi Medine döneminde inmiştir. 24 âyettir. Haşr Suresi, adını ikinci ayette geçen “el-Haşr” kelimesinden almıştır. Haşr, toplamak demektir. Haşr Suresi’ nde aşlıca, Medine’de yaşamakta olan ve Hz.Peygamberle yaptıkları antlaşmaya ihanet ederek İslâm toplumunu ortadan kaldırmak üzere Mekkeli müşriklerle ittifak yapan Nadîroğulları’nın Medine’den topluca sürülmesi hadisesi ile Yahudilerle antlaşma yapan münafıklar konu edilmektedir.

Haşr Suresi Arapça Okunuşu (Türkçe Harflerle):

  1. Sebbeha lillahi ma fiyssemavati ve ma fiyl’arardı ve huvel’aziyzulhakiymu.
  2. Huvelleziy ahrecelleziyne keferu min ehlilkitabi min diyarihim lievvelil haşri ma zanantum en yahrucu ve zannu ennehum mani’atuhum husunuhum minallahi feetahumullahu min haysu lem yahtesibu ve kazefe fiy kulubihimurru’be yuhribune buyutehum bieydiyhim ve eydiylmu’miniyne fa’tebiru ya ulil’ebsari.
  3. Ve lev la en keteballahu ‘aleyhimulcelae le’azzebehum fiyddunya ve lehum fiyl’ahıreti ‘azabunnari.
  4. Zalike biennehum şakkullahe ve resulehu ve men yuşakkıllahe feinnallahe şediydul’ıkabi.
  5. Ma kata’tum min liynetin ev terektumuha kaimeten ‘ala usuliha febiiznillahi ve liyuhziyelfasikıyne.
  6. Ve ma efaalahu ‘ala resulihi minhum fema evceftum ‘aleyhi min haylin ve la rikabin ve lakinnallahe yusellitu rusulehu ‘ala men yeşa’u vallahu ‘ala kulli şey’in kadiyrun.
  7. Ma efaallahu ‘ala resulihi min ehlilkura felillahi ve lirresuli ve liziylkurba velyetama velmesakiyni vebnissebiyli key la yekune duleten beynel’ağniyai minkum ve ma atakumurresulu fehuzuhu ve ma nehakum ‘anhu fentehu vettekullahe innallahe şediydul’ıkabi.
  8. Lelfukarailmuhaciriyn-elleziyne uhricu min diyarihim ve emvalihim yebteğune fadlen minallahi ve rıdvanen ve yensurunallahe ve resulehu ulaike humussadikune.
  9. Velleziyne tebevveuddare vel’iymane min kablihim yuhıbbune men hacere ileyhim ve la yecidune fiy sudurihim haceten mimma utu ve yu’sirune ‘ala enfusihim ve lev kane bihim hasasatun ve men yuka şuhha nefsihi feulaike humulmuflihune.
  10. Velleziyne cau min ba’dihim yekulune rabbenağfir lena ve liıhvaninelleziyne sebekuna bil’iymani ve la tec’al fiy kulubina ğullen lilleziyne amenu rabbena inneke raufun rahıymun.
  11. Elem tere ilelleziyne nafeku yekulune liıhvanihimulleziyne keferu min ehlilkitabi lein uhrictum lenahrucenne me’akum ve la nutıy’u fiykum ehaden ebeden ve in kutiltum lenensurennekum vallahu yeşhedu innehum lekazibune.
  12. Lein uhricu la yahrucune me’ahum ve lein kutilu la yensurunehum ve lein nesaruhum leyuvellunel’edbare summe la yunsarune.
  13. Leentum eşeddu rehbeten fiy sudurihim minallahi zalike biennehum kavmun la yefkahune.
  14. La yukatilunekum cemiy’an illa iy kuran muhassenetin ev min verai cudurin be’suhum beynehum şediydun tahsebuhum cemiy’an ve kulubuhum şetta zalike biennehum kavmun la ya’kılune.
  15. Kemeselilleziyne min kablihim kariyben zaku vebule emrihim ve lehum ‘azabun eliymun.
  16. Kemeselişşeytani iz kale lil’insanikfur felemma kefere kale inniy beriy’un minke inniy ehafullahe rabbel’alemiyne.
  17. Fekane ‘akıbetehuma ennehuma fiynari halideyni fiyha ve zalike cezauzzalimiyne.
  18. Ya eyyuhelleziyne amenuttekullahe veltenzur nefsun ma kaddemet liğadin vettekullahe innallahe habiyrun bima ta’melune.
  19. Ve la tekunu kelleziyne nesullahe feensahum enfusehum ulaike humulfasikune.
  20. La yesteviy ashabunnari ve ashabulcenneti ashabulcenneti humulfaizune.
  21. Lev enzelna hazelkur’ane ‘ala cebelin lereeytehu haşi’an mutesaddi ‘an min haşyetillahi ve tilkel’emsalu nadribuha linnasi le’allehum yetefekkerune.
  22. Huvallahulleziy la ilahe illa huve ‘alimulğaybi veşşehadeti huverrahmanurrahıymu.
  23. Huvallahulleziy la ilahe illa huve elmelikulkuddususselamul mu’minul muheyminul ‘aziyzul cebbarul mutekebbiru subhanallahi ‘amma yuşrikune.
  24. Huvallahul halikul – bariy-ulmusavviru lehum’esma ulhusna yusebbihu lehu ma fiyssemavati vel’ardı. Ve huvel’aziyzulhakiymu.

Haşr Suresi Türkçe Anlamı (Meali):

  1. Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah’ı tesbih etmektedir. O, üstündür, hikmet sahibidir.
  2. O’dur kitap verilenlerden inkar edenleri ilk haşir için yurtlarından çıkaran. Siz, onların çıkacaklarını sanmadınız, Onlar da kalelerinin kendilerini Allah’tan koruyacak engelleri olduğunu sandılar, fakat Allah onları hesap etmedikleri bir yönden bastırdı ve kalplerinin içine korku düşürdü. Öyle ki, evlerini bir yandan kendi elleriyle, bir yandan da mü’minlerin elleriyle harap ediyorlardı. Ey görecek gözleri olanlar, düşünün de ibret alın!
  3. Allah onlara sürgünü yazmamış olsaydı, mutlaka dünyada kendilerine azap edecekti. Ahirette ise onlara ateş azabı vardır.
  4. Çünkü onlar, Allah’a ve peygamberine cephe almaya kalkıştılar; her kim de Allah’a karşı cephe alırsa, şüphe yok ki, Allah azabı çetin olandır.
  5. Herhangi bir hurma ağacı kestiniz, ya da kökleri üzerinde dikili bıraktıysanız, hepsi Allah’ın izniyledir ve o fasıkları (yoldan çıkmışları) perişan edeceği içindir.
  6. Allah’ın onlardan peygamberine tahvil buyurduğu (verdiği) fey’e (gelire) gelince siz ona ne at sürdünüz, ne de deve. Fakat Allah, peygamberlerini dilediği kimselere musallat kılar. Allah, herşeye gücü yetendir.
  7. Allah’ın peygamberine diğer memleketlerden tahvil buyurduğu fey’i de Allah’a peygamberine, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmış kimselere verilir; yalnızca içinizden zenginler arasında dolaşan bir servet olmasın diye. Bir de peygamber size her ne emir verirse onu tutun, yasakladığından da sakının ve Allah’tan korkun; çünkü Allah, cezalandırması çetin olandır.
  8. Bir de (o gelirler) yoksul muhacirler içindir ki, yurtlarından ve mallarından (uzaklaştırıp) çıkarıldılar. Allah’tan bir lütuf ve hoşnutluk ararlar, Allah’a ve peygamberine hizmet ederler. İşte onlardır doğru olanlar!
  9. Ve şunlar ki, onlardan önce yurdu hazırlayıp imana sahip oldular, kendilerine hicret edenlere sevgi beslerler, onlara verilenlerden nefislerinde bir kaygı duymazlar, kendilerinin ihtiyacı olsa bile onları kendilerine tercih ederler. Her kim de nefsinin hırsından (cimriliğinden) korunursa, işte onlardır o kurtuluş bulanlar!
  10. Ve şunlar ki, onların arkalarından gelmişlerdir. Şöyle derler: “Ey Rabbimiz, bizleri ve önceden iman ederek bizleri geçmiş olan kardeşlerimizi bağışla ve gönüllerimizde, iman etmiş olanlara karşı kin tutturma! Ey Rabbimiz, şüphe yok ki, Sen çok şefkattisin, çok merhametlisin!”
  11. Görmüyor musun şu münafıklık yapanları, kitap ehlinden o inkar eden dostlarına: “Yemin ederiz ki, eğer siz (yurdunuzdan) çıkarılırsanız kesinlikle biz de sizinle çıkarız, sizin aleyhinizde asla kimseye itaat etmeyiz ve şayet size karşı savaş açılırsa muhakkak size yardım ederiz! diyorlar, Allah şahitlik ediyor ki, onlar kesinlikle yalancıdırlar.
  12. Andolsun ki eğer çıkarılırsalar, onlarla birlikte çıkmazlar, eğer onlara savaş açılırsa onlara yardım etmezler; yardım edecek olsalar bile mutlaka arkalarını döner (kaçarlar). Sonra da kurtarılmazlar.
  13. Kesinlikle onların yüreklerinde sizin korkunuz Allah’ın korkusundan daha fazladır. Bu, onların anlayışsız bir topluluk olmalarındandır.
  14. Onlar sizinle ancak müstahkem mevkilerde veya duvarlar, siperler arkasında topluca savaşabilirler. Kendi aralarında çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın, oysa kalpleri dağınıktır. Bu, onların aklını kullanmayan bir topluluk olmalarındandır.
  15. (Onların durumu) kendilerinden az öncekiler gibidir ki, yaptıklarının cezasını tattılar, ayrıca onlara acı bir azap vardır.
  16. Tıpkı şeytanın meseli gibi ki, insana: “İnkar et!” dedi de. inkar edince: “Ben senden uzağım; çünkü ben alemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım!” dedi.
  17. Sonra ikisinin de sonu, sonsuza dek ateşte kalmaları oldu. İşte zalimlerin cezası budur,
  18. Ey iman edenler, Allah’tan korkun ve kişi, yarın için önceden ne gönderdiğine baksın. Allah’tan korkun; çünkü Allah, her ne yaparsanız haberdardır.
  19. Allah’ı unutmuş, Allah’ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın! Onlar, yoldan çıkmış kimselerdir.
  20. Cehennemliklerle cennetlikler bir olmaz. Cennetlikler, hep muratlarına ermişlerdir.
  21. Biz bu Kur’an’ı bir dağın üzerine indirseydik kesinlikle, sen onu, Allah korkusundan başını eğmiş, çatlamış görürdün. İşte Biz o misalleri, düşünsünler diye insanlara veriyoruz.
  22. O, öyle Allah’tır ki, O’ndan başka tanrı yoktur. Görülmeyeni de bilir, görüleni de. O, çok esirgeyen, çok bağışlayandır.
  23. O, öyle Allah’tır ki, O’ndan başka tanrı yoktur. Mülkün sahibidir, son derece mukaddestir, selamete erdirendir, güveni sağlayandır, görüp gözetendir, üstündör, zorludur, büyüklükte eşi olmayandır. Allah, müşriklerin ortak koştuklarından münezzehtir.
  24. O, yaratan, var eden, varlıklara şekil veren Allah’tır. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanlar, O’nu tesbih ederier. O, öyle üstündür, öyle hikmet sahibidir.

A’dan Ze’ye sureler

Bu sayfa Kuran-ı Kerim hakkında bilgi bulunduran paylaşım sitesidir. Bu surelerin ayetlerininin Türkçe meallerini okuyarak, anlamlarını daha çabuk öğrenebilirsiniz. Ayrıca sure ve ayetleri ile ilgili çeşitli bilgilere de bu sayfadan erişebilirsiniz.

Leave a Comment

Contact Us

We're not around right now. But you can send us an email and we'll get back to you, asap.

Not readable? Change text.

Start typing and press Enter to search