Kalem Suresi

 In Cüz 29, Cüzler

Kalem Suresi Mekke döneminde inmiştir. 52 âyettir. Kalem Suresi, adını birinci âyette geçen “el-Kalem” kelimesinden almıştır. “Nûn” sûresi diye de anılır. Sûrede başlıca, Hz. Muhammed’in peygamberliğinin ispatı ve mü’minler ile kâfirlerin akıbetleri konu edilmiştir.

Kalem Suresi Arapça Okunuşu (Türkçe Harflerle):

  1. Nun velkalemi ve ma yesturune.
  2. Ma ente binı’meti rabbike bimecnunin.
  3. Ve inne leke leecren ğayre memnunin.
  4. Ve inneke le’ala hulukın ‘azıymin.
  5. Fesetubsıru ve yubsırune.
  6. Bieyyikumulmeftunu.
  7. İnne rabbeke huve a’lemu bimen dalle’an sebiylihi ve huve a’lemu bilmuhtediyne.
  8. Fela tutı’ılmukezzibiyne
  9. Veddu lev tudhinu feyudhinune.
  10. Ve la tutı’ kulle hallafin mehiyni.
  11. Hemmazin meşşain binemiymin.
  12. Menna’ın lilhayri mu’tedin esiymin.
  13. ‘utullin ba’de zalike zeniymen.
  14. En kane za malin ve beniyne.
  15. İza tutla ‘aleyhi ayatuna kale esatıyrulevveliyne.
  16. Senesimuhu ‘alelhurtumi.
  17. İnna belevnahum kema belevna ashabelcenneti iz aksemu leyasri munneha musbihıyne.
  18. Ve la yestesnune.
  19. Fetafe ‘aleyha taifun min rabbike ve hum naimune.
  20. Feasbehat kessariymi.
  21. Fetenadev musbihıyne.
  22. Eniğdu ‘ala harsikum in kuntum sarimiyne.
  23. Fentaleku ve hum yetehafetune.
  24. En la yedhulennehelyevme ‘aleykum miskiynun.
  25. Ve ğadev ‘ala hardin kadiriyne.
  26. Felemma reevha kalu inna ledallune.
  27. Bel nahnu mahrumune.
  28. Kale evsetuhum elem ekul lekum levha tusebbihune.
  29. Kalu subhane rabbina inna kunna zalimiyne.
  30. Feakbele ba’duhum ‘ala ba’dın yetelavemune.
  31. Kalu ya veylena inna kunna tağıyne.
  32. ‘asa rabbuna en yubdilena hayren minha inna ila rabbina rağıbune.
  33. Kezalikel’azabu ve le’azabul’ahıreti ekberu lev kanu ya’lemune.
  34. İnne lilmuttekıyne ‘ınde rabbihim cennatin ne’ıymi.
  35. Efenec’alulmuslimiyne kelmucrimiyne.
  36. Ma lekum keyfe tahkumune.
  37. Emlekum kitabun fiyhi tedrusune.
  38. İnne lekum fiyhu lema tehayyerune.
  39. Em lekum eymanun ‘aleyna baliğatun ila yevmilkıyameti inne lekum lema tahkumune.
  40. Selhum eyyuhum bizalike ze’ıymun.
  41. Emlehum şureka’u felye’tu bişurekaihim in kanu sadikıyne.
  42. Yevme yukşefu ‘an sakın ve yud’avne ilessucudi fela yestetıy’une.
  43. Haşi’aten ebsaruhum terhekuhum zillefun ve kad kanu yud’avne ilessucudi ve lum salimune.
  44. Fezerniy ve men yukezzibu bihazelhadiysi senestedricuhum min haysu la ya’lemune.
  45. Ve umliy lehum inne keydiy metiynun.
  46. Em tes’eluhum ecren fehum min mağremin muskalune.
  47. Em ‘ındehumulğaybu fehum yektubune.
  48. Fasbir lihukmi rabbike ve la tekun kesahıbilhuti iz nada ve huve mekzumun.
  49. Levla en tedarekehu nı’metun min rabbihi lenubize bil’arai ve huve mezmumun.
  50. Fectebahu rabbuhu fece’alehu minessalihıyne.
  51. Ve in yekadulleziyne keferu leyuzlikuneke biebsarihim lemma semi’uzzikre ve yekulune innehu lemecnunun.
  52. Ve ma huve illa zikrun lil’alemiyne.

Kalem Suresi Türkçe Anlamı (Meali):

  1. Nun, Kaleme ve kalem ehlinin satıra dizdiklerine ve dizecekleri hakkı için,
  2. sen Rabbinin nimeti sayesinde, deli değilsin.
  3. Ve muhakkak senin için tükenmez bir mükafat var.
  4. Ve herhalde sen, pek büyük bir ahlak üzerindesin.
  5. Yakında göreceksin ve görecekler,
  6. O fitne, o delilik hanginizdeymiş.
  7. Şüphesiz Rabbindir, yolundan sapanı en iyi bilen, yine O’dur doğru yola erenleri en iyi bilen.
  8. O halde tanıma o yalan diyenleri!
  9. Arzu ettiler ki, sen (onları) yağlasan onlar da sana yağ yapacaklardı.
  10. Tanıma şunların hiç birini; çok yemin eden o aşağılık,
  11. gammaz, koğuculukla gezer,
  12. hayrı engelleyen, saldırgan, vebal yüklü,
  13. zobu (kaba), sonra da takma (soysuzlukla damgalı),
  14. mal ve oğulları var diye.
  15. Karşısında ayetlerimiz okunurken: “Eskilerin masalları.” dedi.
  16. Yakında Biz onu o hortumunun üzerinden damgalayacağız
  17. Haberiniz olsun ki, Biz onlara bela vermişizdir, (tıpkı) o bağ sahiplerine bela verdiğimiz gibi. O sırada ki, sabah olunca mutlaka onu devşireceklerine yemin etmişlerdi.
  18. (Allah izin verirse, diye) bir istisna da yapmıyorlardı.
  19. Derken onlar uyurken Rabbin tarafından bir dolaşan (afet) onun üzerinden dolaşıverdi.
  20. Sabaha kadar o bağ sırıma (biçilmiş tarlaya) dönmüştü.
  21. Derken sabaha yakın birbirlerine seslendiler.
  22. “Haydi, kesecekseniz harsinize (ekininize) erkence koşun!” dediler.
  23. Hemen fırladılar, şöyle mızırdaşıyorlardı (fısıldaşıyorlardı):
  24. “Sakın bugün aranıza bir yoksul sokulmasın!” diyorlardı.
  25. Sadece engelleme gücüne sahip (bir tavırla) erkenden gittiler.
  26. Ama bağı gördüklerinde: “Biz her halde yanlış gelmişiz.
  27. Yok, biz mahrum edilmişiz.” dediler.
  28. En mutedil olanları: “Ben size Rabbinizi tesbih etsenize, demedim mi?” dedi.
  29. Onlar: “Rabbimiz Seni tenzih ederiz, doğrusu bizler zalimlermişiz!” dediler.
  30. Sonra döndüler, kendilerini kınıyorlardı:
  31. “Yazıklar olsun bizlere; bizler doğrusu azgınlarmışız.
  32. Ola ki, Rabbimiz bize onun yerine daha hayırlısını verir; gerçekten biz bütün ümidimizi Rabbimize çeviriyoruz.” diye.
  33. İşte böyledir azap. Elbette ahiret azabı daha büyüktür, fakat bilselerdi!
  34. Şüphesiz ki, korunan takva sahipleri içindir Rabbinin katında nimetleri bol cennetler.
  35. Ya artık, müslümanları suçlular gibi yapar mıyız?
  36. Neyiniz var, nasıl hükmediyorsunuz?
  37. Yoksa size ait bir kitap var da onda şu dersi mi okuyorsunuz?
  38. “Siz bu alemde neyi beğenirseniz o mutlaka sizin olacak” diye (mi yazıyor o kitapta).
  39. Yoksa size karşı üzerinizde kıyamet gününe kadar sürecek yeminler taahütler mi var, “Siz her ne hüküm verirseniz mutlaka öyle olacak.” diye.
  40. Sor bakalım onlara, içlerinden ona kefil hangisi?
  41. Yoksa onların ortakları mı var? O halde ortaklarını getirsinler, doğru söylüyorsalar!
  42. Saktan keşfolunacağı (gerçek bütün çıplaklığıyla ortaya konulup iş büyümeye başladığı) gün secdeye davet edililirler, ama artık güçleri yetmez.
  43. Gözleri düşmüş, kendilerini bir zillet sarmış bulunur. Oysa onlar, o secdeye sağ salim iken davet ediliyorlardı.
  44. O halde Bana bırak bu sözü yalanlayanları! Biz onları bilmeyecekleri yönden derece derece azap uçurumuna yuvarlarız.
  45. Ve Ben, onların iplerini uzatır (süre tanır)ım, çünkü fendim sağlamdır.
  46. Yoksa sen onlardan bir ücret istiyorsun da bu yüzden onlar ağır borç altında mı eziliyorlar?
  47. Yoksa gayb yanlarında da onlar mı yazıyorlar?
  48. O halde Rabbinin hükmüne sabret de balık sahibi (Yunus peygamber) gibi olma! Hani o, öfkeye boğulmuş da seslenmişti.
  49. Ona Rabbinden bir nimet yetişmiş olmasaydı, o fezaya, alana elbette yerilmiş olarak atılacaktı.
  50. Fakat Rabbi onu seçti de iyilerden kıldı.
  51. Ve gerçekten o küfredenler o zikri (Kur’an’ı) işittikleri zaman az daha seni gözleriyle kaydıracaklardı; bir de durmuşlar: “O şüphesiz bir deli.” diyorlar.
  52. Halbuki o (Kur’an) bütün akıllı alemler için bir öğüttür.

A’dan Ze’ye sureler

Bu sayfa Kuran-ı Kerim hakkında bilgi bulunduran paylaşım sitesidir. Bu surelerin ayetlerininin Türkçe meallerini okuyarak, anlamlarını daha çabuk öğrenebilirsiniz. Ayrıca sure ve ayetleri ile ilgili çeşitli bilgilere de bu sayfadan erişebilirsiniz.

Leave a Comment

Contact Us

We're not around right now. But you can send us an email and we'll get back to you, asap.

Not readable? Change text.

Start typing and press Enter to search