Mülk Suresi

 In Cüz 29, Cüzler

Mülk Suresi Mekke döneminde inmiştir. 30 âyettir. Mülk Suresi, adını birinci âyette geçen “el-Mülk” kelimesinden almıştır. Mülk Suresi’ nde başlıca, Allah’ın azameti, Allah’ın birliğinin delilleri ve öldükten sonra dirilmeyi inkâr edenlerin akıbetleri konu edilmektedir.

Mülk Suresi Arapça Okunuşu (Türkçe Harflerle):

  1. Tebarekelleziy biyedihilmulku ve huve ‘ala kulli şey’in kadiyrun.
  2. Elleziy halekalmevte velhayate liyebluvekum eyyukum ahsenu ‘amelen ve huvel’aziyzulğafuru.
  3. Elleziy haleka seb’a semavatin tıbakan ma tera fiy halkırrahmani min tefavutin ferci’ılbasare hel tera min futurin.
  4. Summerci’ılbasare kerreteyni yenkalib ileykelbesaru hasien ve huve hasiyrun.
  5. Ve lekad zeyyennessemaeddunya bimesabiyha ve ce’alnaha rucumen lişşeyatıyni ve a’tedna lehum ‘azabesse’ıyri.
  6. Ve lilleziyne keferu birabbihim ‘azabu cehenneme ve bi’selmasıyru.
  7. İza ulku fiyha semi’u leha şehiykan ve hiye tefuru.
  8. Tekadu temeyyezu minelğayzı kullema ulkıye fiyha fevcun seelehum hazenetuha elem yet’kum neziyrun.
  9. Kalu bela kad caena neziyrun fekezzebna ve kulna ma nezzelellahü min şey’in in entüm illa fiy dalalin kebiyrin.
  10. Ve kalu lev kunna nesme’u ev na’kılu ma kunna fiy ashabisse’ıyri.
  11. Fa’teref’u bizenbihim fesuhkan liashabisse’ıyri.
  12. İnnelleziyne yahşevne rabbehum bilğaybi lehum mağfiretun ve ecrun kebiyrun.
  13. Ve esirru kavlekum evicheru bihi innehu ‘aliymun bizatissuduri.
  14. Ela ya’lemu men haleka ve huvelletıyfulhabiyru.
  15. Huvelleziy ce’ale lekumul’arda zelulen femşu fiy menakibiha ve kulu min rizkıhi ve ileyhinnuşuru.
  16. Eemintum men fiyssemai en yahsife bikumul’arda feiza hiye temuru.
  17. Em emintum men fiyssemai en yursile ‘aleykum hasıben feseta’lemune keyfe neziyri.
  18. Ve lekad kezzebilleziyne min kablihim fekeyfe kane nekiyri.
  19. Evelem yerev ilettayri fevkahum saffatin ve yakbıdne ma yumsikuhunne illerrahmanu innehu bikulli şey’in basıyrun.
  20. Emmen hazelleziy huve cundun lekum yansurukum min dunirrahmani inilkafirune illa fiy ğururin.
  21. Emmen hazelleziy yerzukukum in emseke rizkahu bel leccu fiy ‘utuvvin ve nufurin.
  22. Efemen yemşiy mukibben ‘ala vechihi ehda emmen yemşiy seviyyen ‘ala sıratın mustekıymin.
  23. Kul huvelleziy enşeekum ve ce’ale lekumussem’a vel’ebsare vel’ef’idete kaliylen ma teşkurune.
  24. Kul huvelleziy zereekum fiyl’ardı ve ileyhi tuhşerune.
  25. Ve yekulune meta hazelva’du in kuntum sadikıyne.
  26. Kul innemel’ılmu ‘ındallahi ve innema ene neziyrun mubiynun.
  27. Felemma reevhu zulfeten siy-et vucuhulleziyne keferu ve kıyle hazelleziy kuntum bihi tedde’une.
  28. Kul ereeytum in ehlekeniyallahu ve men me’ıye ev rahımena femen yuciyrulkafiriyne min ‘azabin eliymin.
  29. Kul huverrahmanu amenna bihi ve ‘aleyhi tevekkelna feseta’lemune men huve fiy dalalin mubiynin.
  30. Kul ereeytum in asbeha maukum ğavren femen ye’tiykum bimain me’ıynin.

Mülk Suresi Türkçe Anlamı (Meali):

  1. Ne yücedir O ki, mülk O’nun elindedir ve O, herşeye gücü yetendir.
  2. O ki, ölümü ve dirimi yarattı, sizi imtihana çekip hanginizin davranış bakımından daha güzel olduğunu bildirmek için. O öyle güçlü, bağışlayandır
  3. O ki, birbirine uygun yedi gök yaratmıştır. O Rahman’ın yarattığında hiçbir nizamsızlık göremezsin. Haydi çevir gözü(nü), görebilir misin hiç bir çatlak, bir kusur?
  4. Sonra gözü(nü) tekrar tekrar çevir; o göz, güçsüz, yorgun bir halde sana döner!
  5. Andolsun ki, Biz o dünya göğünü takım takım kandillerle donattık ve onları şeytanlar için atmalar (atış yapılan mermiler) yaptık; ayrıca onlara o çılgın ateş azabını hazırladık.
  6. Kendi Rablerini inkar edenler için de cehennem azabı vardır. Ona gidiş de ne kötü sondur.
  7. İçine atıldıklarında onun kaynarken çıkan hıçkırışını işitirler.
  8. Hemen hemen öfkeden patlayacak gibi bir hale gelir, içine bir alay atıldıkça her defasında onun bekçileri onlara: “Size gocundurucu (uyarıcı) bir peygamber gelmedi mi?” diye sorarlar.
  9. Onlar: “Evet, bize gocundurucu (uyarıcı) bir peygamber geldi; ama biz ona inanmadık ve “Allah hiçbir şey indirmedi. Siz büyük sapıklık içindesiniz.” diye yalanladık.” derler.
  10. Ve derler ki: “Biz dinleseydik veya aklımızı kullansaydık, bu çılgın ateşin içinde bulunmazdık!”
  11. İşte günahlarını itiraf ettiler. Kahrolsun, o halde çılgın ateş yarenleri!
  12. Çünkü O Rablerine görmeden saygı besleyenler varya, muhakkak ki, bağışlanma ve büyük bir mükafat onlar içindir.
  13. Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun. Çünkü O, bütün sinelerin özünü bilir.
  14. Bilmez mi O yaratan ki, O herşeyi inceden inceye bilen, herşeyden haberdar olandır.
  15. O, yeryüzünü size boyun eğdiren yaratıcıdır. Haydi, o arzın omuzlarında yürüyün de O’nun rızkından yiyin. Dönüş yalnızca O’nadır.
  16. Emin misiniz o göktekinden; sizinle yeri göçürüvermesinden? O zaman bakarsın ki, o yer çalkalanıyor!
  17. Yoksa siz gökte olanın üzerinize mermiler yağdıran birini göndermesinden güvencede misiniz? O zaman tehdidimin nasıl olduğunu bilirsiniz!
  18. Andolsun ki, onlardan öncekiler de yalanladılar, ama nasıl oldu inkarım?
  19. Bakmazlar mı üstlerinde uçan kuşlara, kanat süzerlerken ve yumarlarken? Rahman’dır ancak onları tutan! Şüphesiz ki, O herşeyi görür.
  20. Ya da kim oluyor sizin Rahman’dan başka (yardım beklediğiniz) şu ordularınız ki, sizi kurtarsın? Kafirler ancak bir aldanış içindedirler.
  21. Ya da o rızkınızı keserse, kimdir şu sizlere rızık verecek olan? Hayır bir ürküntü ve azgınlık içinde inada dalmışlar!
  22. Şimdi yüz üstü kapanarak giden mi daha doğru, yoksa dosdoğru bir cadde üzerinde dümdüz giden mi?
  23. De ki: “O’dur ancak sizi yaratan, size dinleyecek kulak, görecek gözler, duyacak gönüller veren! Fakat sizler pek az şükrediyorsunuz!”
  24. De ki: “O’dur sizi yeryüzünde zürriyet halinde yaratıp yayan! Nihayet hep toplanıp O’nun huzuruna getirileceksiniz!”
  25. Böyle iken diyorlar ki: “Ne zaman (gerçekleşecek) bu tehdit? Eğer doğru söyleyenlerseniz?”
  26. De ki: “(Ona ait) o bilgi ancak Allah’ın katındadır. Ben, yalnızca açıkça anlatan bir uyarıcıyım (peygamberim).
  27. Derken vakti gelip de onu yakından gördüklerinde o inkar edenlerin yüzleri kötüleşti ve: “İşte o sizin kendinize davet edip durduğunuz budur!” denildi.
  28. De ki: “Gördünüz mü, Allah beni ve beraberimdekileri yok etse ya da bize merhamet buyursa, iki takdirde de kafirleri elem verici azaptan kurtaracak kimdir?”
  29. De ki: “O, öyle Rahman’dır. işte biz O’na iman ettik ve O’na dayanmaktayız. İleride sizler de kimin açık bir sapıklık içinde bulunduğunu bileceksiniz!”
  30. De ki: “Gördünüz mü, eğer sabaha kadar suyunuz batakalırsa (çekilecek olsa), size kim bir akarsu getirebilir?

A’dan Ze’ye sureler

Bu sayfa Kuran-ı Kerim hakkında bilgi bulunduran paylaşım sitesidir. Bu surelerin ayetlerininin Türkçe meallerini okuyarak, anlamlarını daha çabuk öğrenebilirsiniz. Ayrıca sure ve ayetleri ile ilgili çeşitli bilgilere de bu sayfadan erişebilirsiniz.

Leave a Comment

Contact Us

We're not around right now. But you can send us an email and we'll get back to you, asap.

Not readable? Change text.

Start typing and press Enter to search